İzcilik için Türkiye toplumunun alt kültürlerinden biridir” diyebilir miyiz?
Bana sorarsınız yüzde yüz!
Nereden mi geldi bu soru aklıma?
Şu bizim meşhur İzci Marşı’mızdan. Yani “Yollar Dikenli Taşlı Olsa da…” dan.
Yıllarca, inanarak söyledim bu marşı.
On iki yaşımdaydım öğrendiğimde.
Hâlâ zevkle söylüyorum.
***
Bilenler eşimin de bir İzci, üstelik “Kraliçe’nin İzcisi” olduğunu biliyor.
Flört ettiğimiz günlerde, otomobille İngiltere’nin derinlerine seyahat eder, çadırımızı kurar, ateşimizi yakardık.
Bu esnada çokça da İzci Marşı söylerdik haliyle.
Benim Türkçe söylediğim İzci Marşları’na o İngilizce eşlik eder, onun kendi dilinde söylediklerine ben kendi dilimde katılırdım.
Şahane bir durum!
Sizce de öyle değil mi?
***
Bütün bu marşlar arasında bir tanesi vardı ki aklımın ermediği, o da bizim meşhur “Yollar Uzun Dikenli Taşlı…” ydı.
Eşim (o zamanlar sevgilim) durmadan John Brown’sın cesedinden bahsedip dururdu marş boyunca.
“Ne bileyim” derdim her marşı söylediğimizde kendi kendime “her halde benim bilmediğim ünlü bir İzci liderinin adı filandır.”
Değilmiş.
***
Bizim ünlü marşımızı hepiniz bildiğiniz için burada tekrarlamayacağım.
Marşın İngilizcesi, nakaratları hariç şöyle:
JOHN BROWNS’IN CESEDİ
John Brown'un cesedi mezarda çürüyor
Ama ruhu yürümeye devam ediyor
Cennetteki yıldızlar nazikçe aşağıya bakıyor
Yaşlı John Brown'ın mezarında
Zafer, Zafer, Şükürler olsun
Onun ruhu yürümeye devam ediyor
On dokuz adamıyla Harper's Ferry'i ele geçirdi
Yaşlı Virginia'yı titretti,korkuttu
Onu hain diye astılar, kendileri de hain tayfası
Ama ruhu yürümeye devam ediyor
Zafer, Zafer, Şükürler olsun
Onun ruhu yürümeye devam ediyor.
***
Yahu arkadaş, ne alakası var bunun benim deli gibi sevdiğim İzci Marşı’yla?
Yok.
John Brown bir Amerikan askeri. Marşta da kahramanlıkları anlatılıyor zaten. 1850 yılında yazılmış. Brown 1859’da idam edilmiş.
Hayat böyle bir şey ve bazı şarkılar zamana ayak direr. Değişir ama söylenmeyi sürdürür.
Zaman içinde Cumhuriyet’in Savaş İlahisi halini alan şarkı dünya kadar dramatik değişim yaşamış. Orijinal versiyonu 1850’deki, dini kamp şarkısı hali. Sonraları daha militan amaçlarla kullanılmış.
Amerikan toplumunda 150 yıldır varlığını sürdüren şarkı 1861 yılında Güney’e doğru yürüyen askerlerin dillerinde de yerini almış.
Güneyliler buna sözleri kendilerine göre uyarlayarak cevap vermişler.
Bugün bilinen versiyon, Julia Ward Howe tarafından uyarlanmış. Bir yıl içinde, yeni şarkı sözleri kuzeydeki siviller, yürüyüşteki Birlik askerleri ve hatta Konfederasyon hapishanelerinde tutulan savaş esirleri tarafından bile söylenir olmuş.
***
İşte beni hayal kırıklığına uğratan İzci Marşı’nın hikâyesi.
Yüreğime su serpense, John Brown’un kölelik karşıtı olması. Bu bile yeter İzci Marşı’mızı zevkle söylemem için.
Bu arada, John Brown’ın Cesedi’ne dair marşa Türkçe sözleri yazan kimdi acaba?
Ne yazık ki bilmiyorum.
Belki bir bilen çıkar ve yazar da öğrenirim.
OSMAN BALCIGİL
Comments