2019 yılında, Gilwell Park'ta Gilwell Eğitimi'nin 100 yıl önceki hali tekrarlandı.
Retro demek ne kadar uygun olur bilmiyorum ama etkinliğin katılımcıları, yüz yıl önceki uygulamaların tıpkısını gerçekleştirdiler.
Programın şöyle bir takdimi vardı: “Dünya, Birinci Dünya Savaşı'nın yıkıcı etkisinden kurtulurken, bir grup İzcilik gönüllüsü geleceği planlamak için bir araya geldi. İzciliğe yön veren bu öncüler İlk Tahta İşaret Eğitimi'ni düzenlediler.
Kendileri çok farkında olmasa da yaptıkları “iş”in etkisi çok geçmeden tüm dünyada yankılanacaktı.
Çok geçmeden dünyanın her yerinden İzciler akın akın Gilwell Park'ın eğitim merkezine İzcilik öncüleri tarafından geliştirilen bu eğitim metodunu öğrenmeye geldiler. Geriye portföylerinde sözünü ettiğimiz “çığır açan programla” döndüler.
Sihirli bir metot olan Gilwell Eğitimi, bugün bütün dünyada başarıyla uygulanmaya devam ediyor. Dünyanın her yerinde, İzci liderleri bu eğitim metodunun ruhunu İzciliğin ruhu haline getirmek için çaba gösteriyor.
Peki, nasıl bir metottu, 1919’da uygulamaya konan?
Öncelikle, o günün koşullarına göre, mümkün olabilecek en iyi kampçılık programı hazırlanmıştı. Kampçılığın en önemli ayağı “iyi yemek pişirmekti”. Tabi pişirilecek yemekler doğada olunduğu hesaba katılarak tasarlanmalı ve uygulanmalıydı.
Aynı anlayışın, İzciliğin bütün alanlarını kapsaması için kollar sıvandı.
Aşağıdaki notlar 1919’da gerçekleşen ilk kampın programından derlendi:
· İzciliğin son derece kendine özgü oyunları olmalıydı.
· İzcilik yürüyüşleri sıradan yürüyüşlerin ötesine geçmeliydi.
· Doğada yaşanacağı için ilk yardım olmazsa olmazdı.
· İzciler, özellikle de liderler harita okuyabilmeli, gerektiğinde çizebilmeliydi.
· Doğada yaşayan kuş, ağaç gibi bir anlamda ev sahipliği yapanlar çok iyi tanınmalı ve onların hayatlarına tabi olunmalıydı. Kuşların resimleri çizilmeli, yapraklar toplanmalı, ağaçlar tanımlanmalıydı.
· Birbirinden uzak düşecek İzciler ve İzci gurupları arasında bir tür sinyalizasyon oluşturulmalıydı. Bunun için özel işaretler bulunmalı, uygulamaya konulmalıydı.
Köprülerin altından çok sular aktı. Dünya da İzcilik de çok değişti. Öte yandan felsefe hep aynı kaldı. Doğada olduğumuza, yaparak, yaşayarak öğrendiğimize göre, eskilerden (old school) hâlâ öğrenecek çok şeyimiz var.
Comments